2024 yılında Antalya Hür Bölgesi’nin ticaret hacmi, bir evvelki yılki 1 milyar 94 milyon dolarlık sayısı yüzde 2 artırarak 1 milyar 117 milyon dolara ulaştı. Bölge, ihracatta güçlü bir performans sergilerken ithalatı karşılama oranı yüzde 151 olarak gerçekleşti. Bu oran, Türkiye genelinde yüzde 72,7 olan ortalamanın iki katını temsil ediyor. Antalya Özgür Bölge Genel Müdürü Zeki Gürses, bölgenin ihracat odaklı çalışmasının bu başarıda büyük hissesi olduğunu vurguladı.
Satış kıymeti toplam 162 milyon dolar olan 78 yat üretildi
Yat üretiminde liderliğini sürdüren Antalya Hür Bölgesi, 2024 yılında toplam 78 yat üreterek satışını gerçekleştirdi. Bu yatların toplam uzunluğu bin 300 metreyi bulurken, satış bedeli ise 162 milyon dolar oldu. Gürses, “2000 yılından bu yana bölgemizde üretilen 772 yatın toplam satış pahası ise 1 milyar 846 milyon dolara ulaştı. Üretim büsbütün sipariş temeline dayalı olduğu için yat alıcılarının özel taleplerine uygun donanımlar yapılıyor. Bu da fiyatların üst düzeylere çıkmasını sağlıyor. Teknelerin satışı dünyanın her tarafına yapılıyor. Bilhassa bu yıl içerisinde İngiltere’ye, Amerika’ya İtalya’ya ve bunun üzere ülkelere sayıca çok tekne satışı yapıldı. Askeri tekne üretimleri de bölgemizden yapılıyor. Gerek Savunma Bakanlığı’mıza gerekse İçişleri Bakanlığı’mıza sayıca buradan çok sayıda tekne teslimatı yapıldı. Ayrıyeten ihracat yapılan askeri tekneler de var” dedi.
Zeki Gürses, bölgede 90 metreye kadar tekne üretiminin mümkün hale geldiğini belirterek, “Özellikle 40, 50 ve 60 metre uzunluğundaki teknelerin üretimi, bölgemizdeki tersanelerde süratle devam ediyor. Yıl ortasından itibaren bu tekneler sahiplerine teslim edilmeye başlanacak” diye konuştu.
Bakım tamirde Akdeniz’in merkezi
Antalya Hür Bölgesi, sırf üretimde değil, bakım-onarım hizmetlerinde de değerli bir merkez haline geldi. Akdeniz Çanağı’ndan gelen yabancı tekneler, bölgedeki 25 bin metrekarelik özel alanda bakım-onarım hizmeti alıyor. Bu faaliyetlerin kısa müddette tamamlanabilir olmasının ve yüksek katma paha sağlamasının, bölge iktisadına kıymetli katkılar sunduğunu söz eden Gürses, “Bakım-onarım faaliyetleri, hem istihdam sağlıyor hem de bölgeye yüksek gelir sağlıyor” biçiminde konuştu.
Turizmle entegre başarı
Bakım tamir çalışmaları için Antalya’da bulunan tekne sahiplerinin ve mürettebatlarının, bölgenin turizm iktisadına de hareketlilik getirdiğine vurgu yapan Gürses, şu sözlere yer verdi: “Bakım tamirat faaliyetleri, kısa müddette geri dönüşü olan önemli manada katma kıymet sağlayan bir faaliyet. Zira; yaklaşık 3-6 aylık bir devirlerde bu faaliyetleri gerçekleştirip hem istihdam manasında hem de sağladığı katma bedel manasında bölgemize yarar sağlıyor. Antalya’nın turizm dokusu çok güzel. Zira bu tekne sahipleri bir vesileyle Antalya’ya gelmiş oluyor. Antalya’daki tesislerde konaklıyor, golf oynuyor, kayağını yapıyor ve onun mürettebatı da Antalya’da konaklama imkanı sağlanmış oluyor.”
Elektronik ve medikal kesimleri ivme kazanıyor
Bölgedeki 86 firmanın 49’u yat dalı, 14’ü elektronik, 4’ü ise medikal alanda faaliyet gösteriyor. Elektronik kesimi, yüksek kilogram kıymetli ihracat eserleriyle dikkat çekerken, firmaların tamamının üretimi yurt dışına ihraç ediliyor. Medikal dalda ise 4 firmanın 3’ü yabancı sermayeli ve bu dal bayan istihdamına kıymetli katkı sağlıyor. 2024 yılında Antalya Hür Bölgesi’ndeki istihdam sayısı yüzde 12 artarak 8 bin 421 bireye ulaştığını belirten Gürses, “Geçen yıl bu sayı 7 bin 528’di. Bu artış, bölgedeki yatırım ve kapasite genişlemelerinin bir sonucu. Yeni yatırımlar ve inşaatı devam eden tesislerle 2025 yılında istihdamın daha da artmasını bekliyoruz” dedi.
Büyüme beklentileri ve global riskler
2025 yılına ait beklentilerini de paylaşan Zeki Gürses, ABD’nin muhafazacı siyasetleri, Avrupa’daki ekonomik daralma ve Çin ekonomisindeki olası küçülmenin dünya ticaretini zorlayabileceğine dikkat çekti. Lakin Antalya Özgür Bölgesi’nin dış pazardaki tecrübesi sayesinde bu süreci fırsata çevirebileceğini belirten Gürses, Suriye’de süren savaşın sona eriyor olmasından ötürü Orta Doğu ve Suriye pazarlarının inşaat ve imalat dalı için potansiyel taşıdığına da değindi. Gürses, 2025 yılının ticaret hacmini ise 1,25 milyar dolar olarak açıkladı.
Enflasyon ve kur baskısı
2025 yılında enflasyonun yüzde 30 civarında gerçekleşmesinin beklendiğini tabir eden Gürses, bunun maliyetlerin azalması ve ihracatçılar için rekabet gücünün artması açısından olumlu bir gelişme olacağını söyledi. Kur baskısının ve girdi maliyetlerinin ihracatçılar için güçlü bir periyoda neden olabileceğini de kelamlarına ekleyen Gürses, şöyle konuştu: “Kur baskısı, bilhassa ihracatçılar için girdi maliyetleriyle birlikte dengesizliğe neden olduğu için dikkatlice takip edilen bahislerden bir tanesi. 2025 yılında da bunu da maliyet tahlili olarak ve ihracatta bir rekabet sağlama talihi olarak da, ihracatçılar için biraz düşünceli geçeceğini düşünüyorum. Enflasyonun düşmesi maliyeti azaltıcı bir tesir olacağı için katiyen olumlu bir tesir sağlar. Zira bilhassa kurun enflasyonun altında yükselmesi, dengesizliğe neden olduğu için patronlarda önemli manada bir maliyet sorunu çıkarıyor.”
Yorum Yap