Avrupa Birliği (AB), deniz nakliyatına yönelik emisyon gayelerine ulaşılmasına yardımcı olmak gayesiyle, 5.000 GT üzerindeki gemiler için ton taşıma işi başına kademeli olarak daha yüksek emisyon fiyatı tarifesi uygulamaya koydu. Fiyat yapısı, bloğun denizcilikten kaynaklanan sera gazı yoğunluğunu 2050 yılına kadar yüzde 80 oranında azaltmaya yönelik daha geniş planının bir kesimini oluşturuyor.
Mevzuat, armatörlerin her bir geminin operasyonlarının yeterli durumda sera gazı yoğunluğunu kaydetmelerini ve raporlamalarını gerektiriyor. Mevzuata uymamak yasal bir seçenek olmakla birlikte, yüksek bir cezayı da beraberinde getiriyor. Hududun üzerindeki emisyonlar için ton başına çok düşük sülfürlü akaryakıt (VLFSO) güç muadili 2.400 euro ceza uygulanıyor. Tekrarlanan, birkaç yıllık uyumsuzluk cezayı daha da artırıyor.
Bu yüksek fiyatlardan kaçınmak için, operatörler emisyonları birden fazla gemi ortasında havuzlayarak, düşük karbonlu bir geminin yüksek emisyonlu birkaç eski gövdeyi telafi etmesine müsaade verebilir. Armatörler ayrıyeten maliyetleri düşürmek için gelecek yıl uyumluluklarından borç alabilirler, lakin ortadaki farkı daha sonra telafi etmeleri gerekir.
Son seçenek ise, gemi verimliliğini artırarak, rüzgâr tahriki ekleyerek ya da düşük karbonlu yakıtlara geçerek FuelEU yoğunluk gayelerine kolay bir biçimde ahenk sağlamak olacak.
FuelEU Maritime Avrupa’ya özel bir düzenleme ve pek çok Avrupalı armatör bu düzenlemenin bölgesel bir gereklilik olarak kalmasının kendilerini global pazarda daha az rekabetçi kılacağına inanıyor. Maersk, Torm ve Stena üzere operatörlerin temsilci kuruluşu olan Danish Shipping yeni düzenlemeyi destekliyor fakat denizcilik dalında global iklim düzenlemesine gereksinim olduğunu belirtiyor.
Danimarka Denizcilik Etraf Yöneticisi Nina Porst, “Umarım FuelEU gemicilik için yeşil yakıtlara olan talebi ve bu yakıtların üretimini arttırmaya yardımcı olabilir. Şu anda rekabetçi fiyatlarda yeşil yakıtların bulunmaması denizciliğin yeşil dönüşümünün önündeki en büyük zorluktur. AB’nin gemicilik emisyonlarını düzenlemesi elbet iklim nötrlüğü yolunda gerçek tarafta atılmış bir adım olmakla birlikte, AB ülkelerinin IMO bünyesinde gemilerin nerede faaliyet gösterdiğine bakılmaksızın uygulanabilecek memleketler arası kurallar için de baskı yapması büyük kıymet taşımaktadır” dedi.
Yorum Yap